Van ve Van Gölü çevresinde ele geçirilen tarihi ve arkeolojik bulgular, bölgenin Anadolu'nun en eski uygarlık merkezlerinden biri olduğunu, dolayısıyla da o günün şartlarında nispeten yoğun nüfuslu yöreler arasında sayılabileceğini göstermektedir. Bölgede yer alan çok sayıda tarihi kalıntılar, yerleşme ve nüfus yoğunluğu hakkında bir dereceye kadar fikir verse de, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerine gelinceye kadar geçen süre içindeki nüfus gelişimi hakkında yeteri kadar sağlıklı bilgiye sahip değiliz.
Bilinen en eski uygarlıklarından olan Urartular dışında Van Gölü ve çevresi güçlü bir siyasi organizasyona merkez olmamıştır. Bölge, Urartu egemenliğinden çıktıktan sonra çesitli devletlerin sınır bölgesinde sık sık el değiştirmiştir. Bu nedenle çeşitli savaş ve istilalar dolayısıyla nüfusta zaman zaman azalmalar meydana gelmiştir.
Van Gölü çevresinin 19. yüzyıl öncesindeki nüfusu hakkında yeteri kadar bilgi sahibi değiliz. Osmanlı Salnamelerine dayanılarak elde edilen verilere göre 19. yüzyılın son yıllarında Van Merkez Sancağı ve Hakkari Sancağından oluşan, bugünkü Bitlis, Muş, Ağrı ve Hakkari illerinin de bağlı bulunduğu Van vilayetinin nüfusu 430.000 idi. Osmanlı Salnamelerine dayanılarak yapılan araştırmalara göre 1889'da Van'ın merkez nüfusunun 35000, Gevaş'ın 13164, Adilcevaz'ın 12697, Erciş'in 14774 ve Muradiye'nin nüfusunun ise 13382 olduğu tespit edilmiştir. Bunlardan başka Van'ın nüfusu hakkında Osmanlı döneminde bazı bilgiler elde edilmiş olsa da, bunların tahminden öte bilimsel bir değeri yoktur. Bu nedenle bu rakamlara dayanılarak zamanın nüfusu ve özellikleri hakkında bir takım değerlendirmeler yapmak sağlıklı olmayacaktır. Bu yüzden Van Gölü çevresinde, özellikle Van'ın nüfusunun zaman içindeki seyrinin ortaya konmasının Cumhuriyet Devrinde düzenli periyodlarla yapılan nüfus sayımlarının sonuçları ışığında yapılması daha anlamlı ve gerçekçi olacaktır.
Tablo : Van Gölü Çevresindeki Yerleşim Yerlerinin Yıllara Göre Nüfusları
* Belirtilen nüfuslar şehir merkez nüfusları olup, köy nüfusları dahil değildir.
Birinci Dünya Savaşı sırasında (20 Mayıs 1915) Van'ın Ruslar tarafından işgal edilmesiyle nüfusun büyük bir kısmı Van'ı terk ederek Anadolu'nun daha güvenli bölgelerine göç etmiştir. Rus ve Ermeni işgaliyle şehir, gerek şekil, gerek nüfus ve gerekse fonksiyon yönünden büyük değişikliklere uğramıştır. Çok sayıda binanın tahrip edilmesi sonucu şehir küçülmüş, önceleri Türk ahalinin göç etmesi, daha sonra ise Ermeni nüfusun bölgeyi terk etmesi ile şehrin nüfusu o kadar azalmıştır ki 1889'da 35000 olan nüfus bu dönemde 7000'e kadar düşmüştür.
1927-55 arasındaki hızlı nüfus artışı büyük ölçüde 1933 yılında yapılan bir idari düzenleme ile Hakkari'nin ilçe yapılarak Van'a bağlanmasından kaynaklanmaktadır. Ancak bu durum uzun sürmemiş, 1936 yılında çıkarılan bir yasa ile Hakkari yeniden il yapılmıştır. Aynı yıl yürürlüğe giren bir başka yasa ile de Bitlis il olmuş ve Van'ın Ahlat ilçesi Bitlis'e bağlanmıştır.
İl nüfusunda anormal artış ve düşüşlere yol açan bu arızi durum dikkate alındığında; 1927-97 yılları arasında Van nüfusunun, 1935-40 yılları arası hariç, daima ülke ortalamasının üzerinde arttığı görülür. 1960-65 yılları arasında %46.9 a ulaşan yıllık nüfus artış hızıyla Van'da bir nüfus patlaması gerçekleşmiştir. Takip eden yıllarda yıllık artış hızında bir miktar düşüş kaydedilmişse de bu hız ülke ortalamasının üzerinde gerçekleşmiş ve bugünkü nüfusa ulaşılmıştır. 2008 yılına gelindiğinde Van şehrine ait nüfus bilgileri Türkiye İstatistik Kurumundan alınan bilgiler doğrultusunda aşağıdaki gibidir.
Tablo : 2008 Yılı Van ili Şehir ve Köy Nüfusu (TUİK İstatistikleri)
BELEDİYELERDEKİ NÜFUS (2008)
Bu Siteniin Alt Yapısı BarisCirpac.net Tarafından Yapılmıştır Copyright @ 2009, Dogugundemi Tüm Hakları Saklıdır Sitemiz en iyi 1024x768 ekran çözünürlüğünde görüntülenir Bu Sitedeki Herhangi Bir Öğenin İzinsiz Alınması (çalınması) Durumunda Her Türlü Yola Başvurulacaktır